Sınav Kaygısı

Sınav Kaygısı

Öğrenciler için sınava girmek stres dolu ve kaygı yaratan bir yaşantıdır; sınava bağlı olarak, kaygının etkileri değişik şekillerde yaşanır.

 

Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önemin sınav kaygısının oluşumu üzerinde etkilidir. Genç bazen "kendini ispatlamak" için bazen "Bak kazanamadı" dedirtmemek için kazanması gerektiğini düşünür. Yapacağı tercihin kendisinin mi yoksa ailesinin mi isteği olduğunu sorgulamaya başlar.

Sınav artık gencin ve ailesinin hayatını pek çok yönden ilgilendirmeye başlar. Zamanın büyük bölümü okulda, dershanede veya ders çalışarak geçer, hobilere, eğlenceye, arkadaşlara kalan vakit daralır. "Ya kazanamazsam" kaygısı genci ve ebeveynini sarmaya başlar.

Bazen heyecanın yerini telaş ve korku alır. Uyku ve iştah kaçabilir. Okunanlar anlaşılmaz gelmeye başlar. Başkalarının ne yaptığı, deneme sınavından kaç puan aldığı, kaçıncı olduğu önemli bir merak konusudur. Bazen tek gündem sınavdır. Sokakta, evde herkes sınavı, nasıl çalıştığını sorar, sanki hayat durmuş ve yaşamın merkezine sınav oturmuştur. Hal böyle olunca "sınavı kazanamazsan da sorun değil, dünyanın sonu değil ya" sözleri hiç bir anlam ifade etmemeye başlar.

Bazen genç yapamadığını düşünüp kaçmaya başlar, öğretmenleri, anne babası üsteledikçe, sınavı kazanmak tek çözüm olarak düşünüldükçe kısır döngü başlar. Eleştiriler nedeniyle kendine güveni daha da sarsılır. Bazen bu durum "öğrenilmiş çaresizlik" duygusuyla genci depresyona iter.

 

Sınav kaygısı yaşayanların zihnindeki otomatik düşünceler

  • Sınavı kazanamazsam benim için her şey biter.

  • Bu sınavda başarılı olamazsam herkese rezil olurum.

  • İstediğim puanı alamazsam insanlar, ailem benim hakkımda ne düşünecek?

  • Çalışacağım pek çok konu var nasıl yetiştireceğim?

  • Ailem benim için bu kadar fedakarlık yaptı, mutlaka kazanmalıyım.

  • Sınavda aldığım not iyi. Ama benden daha iyileri var, asla istediğim yeri kazanamayacağım.

 

Genel olarak kaygının nedenleri

  • Zamanı iyi kullanmama

  • Kötü çalışma alışkanlıkları: Belli bir programa bağlı kalmadan gelişigüzel ders çalışma

  • Beklenti düzeyi: Kapasitesine uygun olmayan hedeflere yönelmek kaygı düzeyini yükseltir. Gerçeğin farkında olmayan birey beklentilerini ayarlayamaz, kendini harekete geçirmede yetersiz kalır.

  • Mükemmeliyetçi yaklaşım: Her şeyin en iyi, en mükemmel olmasını isteme,yaptığını beğenmeme, sonuçtan bir türlü memnun olmama durumudur.

  • Görev ve sorumlulukları erteleme: Görevleri zamanında yerine getirmeme, sorumluluktan kaçma, işleri sonraki zamanlara erteleme, sınav zamanı yaklaştığında aşırı kaygıya yol açar.

  • Başarısız olma ve değerlendirilme korkusu: Kaygı düzeyinin yükselmesine yol açan korkunun temelinde özgüven eksikliği yatar.

  • Ailenin, okulun yoğun baskısı: Bazı anne-babalar kendilerinin ulaşamadıkları eğitimsel bazı hedeflere çocuklarının ulaşmasını isterler. Küçük yaştan itibaren çocuklarını rekabetçi ve hırslı olmaya yöneltirler. Bu yanlış tutum çocuğun kendisini değersiz hissetmesine yol açar.

 


Sınav Kaygısıyla Nasıl Baş Edebiliriz?

Gençlere öneriler

  • Sınava iyi hazırlan

  • Verimli ders çalışma tekniklerini öğren ve uygula.

  • Çalışırken düzenli tekrar yap. 

  • Günlük-haftalık-aylık hedefler koy.

  • Sınava kadar olan zamanını doğru planla. 

  • Dinlenmeye ve eğlenmeye zaman ayır. 

  • Beslenmenize özen göster. 

  • Düzenli egzersiz yap.

 

  1. Zihinsel Hazırlık

    1. Sınava yönelik olumsuz düşünce kalıpları aklına geldiği anda bunları olumluya çevirebilirsin. Hatta zihnimize üşüşen, tekrar eden olumsuz düşüncelerini bir kenara yazabilir, karşısına da bu düşüncelerin olumlularını yazabilirsin.

    2. Sınava yüklediğin anlamları düşünün: “Sınavı kazanırsam hayatım kurtulur.”, “Sınavı kazanırsam kendimi değerli hissedeceğim, kazanamazsam değersiz.” Sınavı kazanamasan da her zaman alternatif seçimler olduğunu aklından çıkarmaz ve üniversiteyi kazansan da kazanamasan da çok değerli olduğunuzu hatırlarsan, üzerindeki baskıyı kaldırmış olursun.

    3. Küçük başarılarını ve gelişmelerini takdir et.

    4. Zayıf yönlerini sapta ve bunları geliştirmek için güvendiğin büyüklerinden yardım iste.

    5. Sınava yaklaştıkça çalışma temponu yavaşlat.

    6. Arkadaşlarınla sınavla ilgili konuşma, konuştukça kaygı artar.



  2. Gevşeme Teknikleri

    Nefes Egzersizleri:

     Doğru nefes vücudu rahatlatır, gevşemeyi sağlar. Alınan nefesle birlikte oksijenin vücudun en uç noktasına gitmesini ve stresin azalmasını sağlar. Doğru nefes alma ve verme egzersizi kaygının düşmesine yardımcı olur.

    Bedensel Gevşeme: Dikkati bedeninizin belli noktalarına vererek o bölgedeki duyularınızın - gerginliklerinizin farkına vararak o bölgenin gevşemesine izin vermektir.

    Baştan başlayarak omuzlar, kollar, karın ve kalça, bacaklar ve ayaklara sırayla odaklanmak ve gevşemeye izin vermek bedenin rahatlamasına yardımcı olur.

    İmajinasyon: Kendini sınavda ve soruları rahatlıkla yanıtlarken hiçbir soruya takılmadan ilerlerken hayal et.

    Soru çözerken, ders çalışırken çok sıkıldığında ya da dikkatin dağıldığında kısa bir süre ara vererek; kendini iyi hissettirecek bir yerde (göl kenarında, veya bahçede) hayal edebilirsin.

 

Anne ve babalara öneriler

  • Sınav tek başına değil süreç olarak değerlendirilmelidir. Bir kaç yıl öncesinden düzenli bir motivasyon, artan bir tempo ve kişiye-uygun belirlenmiş hedefler doğrultusunda hazırlanılır. 

  • Sınav hazırlığı bir ekip çalışmasıdır. Öğretmenler, aile, psikolojik danışma, rehber vs, bilinçli bir ekip ruhu içinde aynı dille, aynı hevesle çocuğun destekçileridirler. 

  • Sınav sistemi ile boğuşmak, eleştirmek bir yarar sağlamaz. Hele Türkiye gibi hemen her yıl sistemin değiştiği bir ülkede değişimlere adaptasyonu en kısa sürede sağlayanlar hayatta kalır. Bu nedenle yeni sistemin mantığını ve esaslarını kavramak, doğru stratejiler belirlemek gerekir. Daha fazla puan getiren, gencin daha başarılı olduğu alanlara yatırım yapılmalı, zayıf taraflar ayrıca desteklenmelidir. 

  • Bu süreçte aile içinde duygusal zorluklar, maddi-manevi stres faktörleri olabildiğince kontrol altına alınmalıdır. Gerekli olursa destek alınabilir.

  • Gencin kendi isteklerini ortaya çıkarması için yardım etmek gerekir. Ona seçtiği alanın, ya da tercih edeceği mesleğin kendisi için olabildiğince en uygun seçeneklerden biri olduğuna ikna olma, inanma fırsatı sağlanmalıdır. Bu da birlikte her bir boyut (ör, o mesleğin geleceği, gence uygunluğu, gencin istemesi, mali durumu vs.) ayrı ayrı puanlanarak en yüksek puan elde eden meslek alanı tercih edilebilir. 

  • İyi beslenme, doğru uyku düzeni, doğru zaman kullanımı gibi pek çok faktör için profesyonel destek gerekebilir.

  • Her şeye rağmen işler yolunda gitmezse uygulanacak B planının olması, alternatif üretme kaygıların azalması ve gerçekçi yaklaşım için oldukça yararlıdır.

 
Kaygı bulaşıcıdır. Genellikle anne-babalar çocuklardan daha kaygılıdır. Anne-babanın yoğun kaygısı da bazen çocuklara geçer.


Bu noktada anne-babaların dikkatli olmaları gereklidir. Kendi olumsuz duygu ve düşünceleri aktarmak yerine onlara destek olmak çocuklar açısından daha yararlı olacaktır.

Zaman zaman anne - babalar çocuklarının çok üstünde hedefler belirlemekte ve çocuklara bu konuda ısrarcı olabilmektedirler. Bu durumda çocuklar kendilerinden bekleneni yerine getirememekle ilgili daha fazla endişe ve korkuya kapılabiliyorlar.

Burada önemli olan çocuğun kapasitesini kabul edip, onun durumuna uygun çalışma düzeni ve hedefler belirlemektir. Bu da çocuğun çalışma isteğini ve anlama becerisini olumlu etkileyecektir.

Bütün bunlara rağmen sınavla ilgili kaygınızın, gerginliğinizin aşırı derecede olduğunu düşünüyorsanız, bir uzmandan yardım almanızda yarar vardır.